sana seni anlatan bir
kitap yazacak olsam eminim ki bunu Paris'de yapardım
ve muhtemelen bu yazıda kitabın tam ortasına denk gelirdi
yani demem o ki, yine kitabın ortasından konuşurdum sana
ve sen yine anlamazdın beni...
hani okuyacağını bilsem şiir filan da olurdum
dolanıp dururdum ses tellerinin arasında
nefesine dokunmuşluğum olurdu en azından
ya da vücudunun erişilmez noktasında açılmış bir yara
kaşıdıkça kanayan, kanadıkça yinelenen bir yara
belki arada bir aklına gelirdim eskileri anardık
yadederdik çocukluğumuzda yaşadığımız o ağır kanamalı aşkları
ki aklın ana vatanı sayılırdı benim topraksızlığımın
kırk yıl düşünsen aklına gelmezdim senin de öyle değil mi?
bir objeyi ya da ne bileyim bir dişi kırılmış o pembe tokanı bile hatırlıyorken
ezbere biliyorken içimden kaçış noktalarını eksiksiz
beni görmezden gelirdin
hani çocukluk yıllarımızda bulmamak umuduyla
kaybettiğimiz oyuncaklarımız vardı ya
ve muhtemelen bu yazıda kitabın tam ortasına denk gelirdi
yani demem o ki, yine kitabın ortasından konuşurdum sana
ve sen yine anlamazdın beni...
hani okuyacağını bilsem şiir filan da olurdum
dolanıp dururdum ses tellerinin arasında
nefesine dokunmuşluğum olurdu en azından
ya da vücudunun erişilmez noktasında açılmış bir yara
kaşıdıkça kanayan, kanadıkça yinelenen bir yara
belki arada bir aklına gelirdim eskileri anardık
yadederdik çocukluğumuzda yaşadığımız o ağır kanamalı aşkları
ki aklın ana vatanı sayılırdı benim topraksızlığımın
kırk yıl düşünsen aklına gelmezdim senin de öyle değil mi?
bir objeyi ya da ne bileyim bir dişi kırılmış o pembe tokanı bile hatırlıyorken
ezbere biliyorken içimden kaçış noktalarını eksiksiz
beni görmezden gelirdin
hani çocukluk yıllarımızda bulmamak umuduyla
kaybettiğimiz oyuncaklarımız vardı ya
hani sırf o eski hazzı
vermedikleri için vazgeçtiğimiz
gözden çıkardığımız ve yerlerine yenisini istediğimiz o plastik oyuncaklar
İşte artık o bile değilim ömründe
yani Hristiyan mezarlığındaki tek Müslüman mezarı ben olsam, İslami şartlara göre gömülsem, yine de fark etmeyeceksin beni...
"-gözlerin vazgeçince alın yazımdaki seyrüseferden, haliyle inciniyordu cebimde
sana hiç verilmemiş mektuplar..."
gözden çıkardığımız ve yerlerine yenisini istediğimiz o plastik oyuncaklar
İşte artık o bile değilim ömründe
yani Hristiyan mezarlığındaki tek Müslüman mezarı ben olsam, İslami şartlara göre gömülsem, yine de fark etmeyeceksin beni...
"-gözlerin vazgeçince alın yazımdaki seyrüseferden, haliyle inciniyordu cebimde
sana hiç verilmemiş mektuplar..."
tek taş yakut ne kayberdi özünde
sakladığı değerden, sen gidersen
hep bir gün halının altına süpürülme korkusuyla yaşıyordu
evinin zeminini kaplayan o pembe fayansların üzerinde aklım
-ki seninle hayallerimiz pembeleşmeyi bir türlü beceremeyen
o gri toz bulutlarını andırıyordu o vakitler
evet vakitler bir türlü geçmek bilmiyordu
günler geçmemek için direniyordu adeta
hiç bir yaşam belirtisi de yoktu (yürek) hanemde,
hatta rakının yanında balık bile iyi gitmiyordu
hep bir gün halının altına süpürülme korkusuyla yaşıyordu
evinin zeminini kaplayan o pembe fayansların üzerinde aklım
-ki seninle hayallerimiz pembeleşmeyi bir türlü beceremeyen
o gri toz bulutlarını andırıyordu o vakitler
evet vakitler bir türlü geçmek bilmiyordu
günler geçmemek için direniyordu adeta
hiç bir yaşam belirtisi de yoktu (yürek) hanemde,
hatta rakının yanında balık bile iyi gitmiyordu
ama sen tanrının aramızı
yapma çabalarına aldırış bile etmeden gidiyordun
ve ne yazık ki "kalmak" hiç bir anlam ifade etmiyordu ayrılığın tiradında
ve ne yazık ki "kalmak" hiç bir anlam ifade etmiyordu ayrılığın tiradında
kalmak ancak gitmek
isteyen kaldığında anlam kazanıyordu
oda bir yere kadar
oda bir yere kadar
bakma harflerinin iç içe
girdiğine
mutluluk bile bizde(n)
ayrı yazılıyordu bu gezegende
ve intihar süsü veriyordu
kirpiklerin, yüzümde kırılan hüznüme
ellerin acı meyvelerini toplamak için uzanıyordu gecenin dallarına
koparılan hep ben oluyordum senden..
yani kimi seversen sev, mutlaka beni terk ediyordun
ellerin acı meyvelerini toplamak için uzanıyordu gecenin dallarına
koparılan hep ben oluyordum senden..
yani kimi seversen sev, mutlaka beni terk ediyordun
aslında başka ne
beklenirdi ki senin gibi bir kara kıştan
"yağmasa da gürleyen bir dünya"
ne zaman öpmeye çalışsam saçlarındaki rüzgarı
kırılıyordu düşümdeki rüya
-hep böyle taze kanamayı nasıl beceriyorsun ?
kime dokunsam sana kanıyorum...
pahalı bir fotoğraf makinesinin vizöründen, Eiffel Kulesi'ni izlemek gibiydi aşk,
"yağmasa da gürleyen bir dünya"
ne zaman öpmeye çalışsam saçlarındaki rüzgarı
kırılıyordu düşümdeki rüya
-hep böyle taze kanamayı nasıl beceriyorsun ?
kime dokunsam sana kanıyorum...
pahalı bir fotoğraf makinesinin vizöründen, Eiffel Kulesi'ni izlemek gibiydi aşk,
ki benim gözlerimin kadrajı
sadece senin güzelliğine odaklıydı bir zamanlar
merak etme tanrının refakati
ile yazıyorum bu mektubu sana
bizzat onun ricası ile
hatta
dönüp anılara bakıyorum da
çok hızlı geçiyor zaman
oysa daha dün gibi hatırlıyorum "hoşçakal..." değişini
ve benim su gibi gidip gelesin diye arkandan döktüğüm gözyaşlarımı...
daha dün gibi hatırlıyorum dün oluşunu...
alışırsın demiştin
oysa daha dün gibi hatırlıyorum "hoşçakal..." değişini
ve benim su gibi gidip gelesin diye arkandan döktüğüm gözyaşlarımı...
daha dün gibi hatırlıyorum dün oluşunu...
alışırsın demiştin
haklıymışsın meğerse
alışıyormuş insan herşeye zamanla
yaşamaya bile alışıyor insan, ölmek ne ki?
yaşamaya bile alışıyor insan, ölmek ne ki?
bir sigara içimlik
zaman
ölmek paslı bir tren
rayında uyuya kalmak,
ölmek cesur ve ahmak
ölmek korkutmuyor beni sensizliğin yanında
ölmek korkutmuyor beni sensizliğin yanında
ama nedense biraz itici geliyor
hepsi bu...
merak etme iyiyim, sadece biraz intihara meyilli cümlelerim
şimdi biliyorum senin beynin biraz küçüktür
mutlaka bir köşesinden geçerim
sen de beni hatırlama gafletine düşersin
senin de yakana yapışır arada bir yaşanmışlıklar
o zaman beni anlarsın
üzülme sakın! sana yazdıklarıma elbet sen de bir gün bir yerde rastlarsın
ama lütfen okurken
dudakların eskisi gibi ıslanmasın
isterim ki benden sonra
öpüştüğün o çocuk,
aşkımızın tadını dudaklarından
almasın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder